Ülkemizde Kadınlar Günü olarak da geçen Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yılın 8 Mart gününde kutlanmakta olan, Birleşmiş Milletler tarafından da onaylanmış olan uluslararası bir gündür. Peki bu günün tarihteki önemi nedir?
8 Mart 1857 tarihinde bir fabrikada çıkan olaylar, tüm dünyada ses getirdi. Amerika Birleşik Devletleri’nde bir tekstil fabrikasında çalışan yaklaşık 40bin kadın dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları ve ücret istemi ile grev başlattı. Polisin grevcilere uyguladığı sert müdahale sonucunda kendilerini fabrikaya kilitleyen kadınlar, çıkan yangın sonucu içeride mahsur kaldı ve polisin barikatları sebebi ile dışarı çıkamadı. Bu olay sonucunda 120 kadın işçi hayatını kaybetti. Büyük ses getiren bu olaydan sonra, ölen işçilerin cenazesine yaklaşık 10bin kişi katıldı.
İlerleyen yıllarda 8 Mart, ilkbahar dönemlerinde anılmaya başlandı. Ağustos 1910 tarihinde ise gerçekleştirilen Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Clara Zetkin adlı Alman Sosyal Demokrat Partisi önderi, 8 Mart olayında hayatını kaybeden kadınların anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oy birliği ile kabul edildi.
1917 yılında ise Sovyetler Birliği’nin lideri Lenin tarafından gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) adı “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi.
Aradan geçen soğuk savaş dönemlerinden sonra, son alarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.
Türkiye’de ise 1975 tarihinden itibaren yaygın bir şekilde kutlanmaya başlanan 8 Mart, darbe döneminde kutlanamasa da 1984 yılından beri “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya devam etmektedir. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk de zamanında kadınlara verilen önemi belirtmiş ve kadınların her daim ön saflarda olması gerektiğini vurgulamıştır.
